Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | dışarıda bırakmak | shut out v. | ||
We may have succeeded in shutting out the free riders that there always are with such a system. Böyle bir sistemde her zaman var olan bedavacıları dışarıda bırakmayı başarmış olabiliriz. More Sentences |
||||
General | dışarıda bırakmak | exclude v. | ||
We should not therefore be looking to make savings with this regulation and from these small farms by excluding them. Bu nedenle bu yönetmelikle ve bu küçük çiftlikleri dışarıda bırakarak tasarruf yapmaya çalışmamalıyız. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Phrasals | dışarıda bırakmak | leave out v. | ||
It is important that we leave out the phrase 'collective agreements declared or deemed to be generally binding'. Genel olarak bağlayıcı olduğu ilan edilen ya da kabul edilen toplu sözleşmeler' ifadesini dışarıda bırakmamız önemlidir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | dışarıda bırakmak | keep out v. | ||
General | dışarıda bırakmak | preclude v. | ||
General | dışarıda bırakmak | lock out v. | ||
General | dışarıda bırakmak | bate v. | ||
General | dışarıda bırakmak | blanket (out) v. | ||
General | dışarıda bırakmak | bar v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | dışarıda bırakmak | hem out v. | ||
Phrasals | dışarıda bırakmak | set aside v. | ||
Phrasals | dışarıda bırakmak | factor out v. | ||
Phrasals | dışarıda bırakmak | filter out v. | ||
Phrasals | dışarıda bırakmak | subtract from (something) v. |
Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kapıyı kilitleyerek birini dışarıda bırakmak | lock someone out v. | ||
General | birini soğukta dışarıda bekletmek/tutmak/bırakmak | keep/leave/put someone out in the cold v. | ||
General | (kapıyı kapatarak) dışarıda bırakmak | bolt v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | dışlamak, dışarıda bırakmak | close out v. | ||
Phrasals | bir durumu/sorunu tekrar gözden geçirerek bir şeyi dışarıda bırakmak | factor out v. | ||
Phrasals | bir şeyi filtreleyerek dışarıda bırakmak | filter out v. | ||
Phrasals | kapıyı kilitleyip dışarıda bırakmak | lock out of v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | bir şeyi dışarıda bırakmak | leave something in the open v. | ||
Idioms | (birini) oylamayla dışarıda/etkisiz bırakmak | blackball (one) v. | ||
Idioms | birini/bir şeyi dışarıda bırakmak | leave someone/something out in the cold v. | ||
Religious | ||||
Religious | aşai rabbani ayinine katılmayı hak edenlere ciddiyetle hitap ederek katılamayanları dışarıda bırakmak | fence the tables v. |